Derviş ve Kuş
Hz. Süleyman, güçlü bir hükümdar olmasına rağmen, adaleti her zaman ön planda tutmuştur. Zayıf olanın da, güçlü olanın da hakkını savunmuştur.
Yaralı kanadıyla zorlukla uçan küçük kuş, Hz. Süleyman aleyhisselamın huzuruna sığındı. Titrek sesiyle, "Ey peygamber, kanadımı bir derviş kırdı!" diye feryat etti. Hz. Süleyman, kuşun gözlerindeki çaresizliği görünce kalbi burkuldu. Hemen dervişi huzuruna çağırdı ve yaşananları öğrenmek istedi. Derviş, baştan savma bir şekilde, "Sultanım, ben sadece kuşu yakalamak istedim. O da kaçmaya çalışırken kanadı kendiliğinden kırıldı," diye cevapladı. Ancak kuş, "Asla! “Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
Hz Süleyman aleyhisselam bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.
“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.
Kuş o anda;
“Efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır.
“Neden” diye sorar Hazreti Süleyman.
Kuş sebebini şöyle açıklar;
“Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar…
Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın… Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.”
Tepkiniz Nedir?