Hz. Musa ve Hızır Kıssası
Bu kıssa, Müslümanlar için çok önemli bir ders niteliğindedir. Çünkü bu kıssa, insanın sınırlı aklıyla her şeyi kavrayamayacağını ve Allah'ın her şeyi en güzel şekilde bildiğini göstermektedir.

Bir gün Hz. Musa, genç yardımcısına şöyle dedi:
"İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar, ya da ne kadar sürerse sürsün, yolculuğuma devam edeceğim."
Sonunda, iki denizin birleştiği yere vardılar. Orada mola verdiklerinde yanlarında taşıdıkları balığı unuttular. Balık, denize düşüp yolunu bulup gitti. Bir süre sonra yola devam ettiler. Hz. Musa bir ara genç yardımcısına:
"Yiyeceğimizi getir. Gerçekten bu yolculuk bizi yordu," dedi.
Genç, şaşkınlıkla şöyle cevap verdi:
"Hatırlıyor musun? O kayanın yanında dinlendiğimizde balığı unuttum! Onu sana söylemeyi bana şeytan unutturdu. Balık, gerçekten şaşılacak bir şekilde denize gidip kayboldu."
Hz. Musa heyecanla:
"İşte bu, aradığımız işaret!" dedi ve izlerini takip ederek geri döndüler.
Hızır’la Karşılaşma
Sonunda, Allah tarafından rahmet ve özel bir ilim verilmiş bir kul buldular. Hz. Musa ona:
"Sana tabi olup öğrendiğin doğru bilgiden bana da öğretir misin?" diye sordu.
O kişi (Hızır) şöyle cevap verdi:
"Sen, benimle birlikte olmaya sabredemezsin. Çünkü anlayamayacağın şeylere nasıl sabredersin?"
Hz. Musa:
"İnşallah, sabırlı olacağım. Sana asla karşı çıkmam," dedi.
Hızır da:
"Eğer benimle geleceksen, hiçbir şey sormayacaksın. Ben açıklamadıkça, konuşmayacaksın," diye uyardı.
Üç Olay ve Sabır İmtihanı
- Gemi
Birlikte yola koyuldular ve bir gemiye bindiler. Hızır, gemiyi delmeye başladı. Hz. Musa hemen itiraz etti:
"Gemiyi delip insanları boğmak mı istiyorsun? Bu, gerçekten kötü bir iş!"
Hızır:
"Sana, benimle sabredemezsin dememiş miydim?" dedi.
Hz. Musa:
"Unuttuğum şey için beni kınama, lütfen," dedi.
- Çocuk
Yollarına devam ettiler. Bir erkek çocuğa rastladıklarında, Hızır onu öldürdü. Hz. Musa, hayretle:
"Masum bir çocuğu, bir cana karşılık olmaksızın nasıl öldürdün? Bu korkunç bir şey!" dedi.
Hızır:
"Sana, benimle sabredemeyeceğini söylememiş miydim?" dedi.
Hz. Musa bu kez:
"Eğer bir daha sana soru sorarsam, benimle yollarını ayırabilirsin," dedi.
- Duvar
Yürümeye devam ettiler ve bir köye vardılar. Köy halkından yiyecek istediler ama kimse onları misafir etmedi. Orada yıkılmak üzere olan bir duvar gördüler. Hızır, o duvarı onardı. Hz. Musa şaşkınlıkla:
"Dileseydin, bunun için ücret alabilirdin," dedi.
Hızır, sonunda:
"İşte, birlikte yolculuğumuz burada sona eriyor. Sabredemediğin şeylerin iç yüzünü sana açıklayayım," dedi.
Olayların Sırrı
-
Gemi:
"Gemi, denizde çalışan fakir insanlara aitti. Onu kusurlu hale getirdim, çünkü onların gideceği yerde sağlam gemilere el koyan zalim bir kral vardı." -
Çocuk:
"Çocuğun anne babası mümin kimselerdi. Çocuğun büyüdüğünde onları azgınlık ve nankörlüğe sürüklemesinden korktuk. Allah, onlara bu çocuktan daha hayırlı, daha merhametli bir evlat vermeyi diledi." -
Duvar:
"Duvar, şehirde yaşayan iki yetim çocuğa aitti. Altında, babalarının onlara bıraktığı bir hazine vardı. Babaları salih bir kimseydi. Allah, bu çocukların büyüyüp güçlenene kadar definelerini korumak istedi."
Sonunda Hızır şunları ekledi:
"Bu işleri kendi isteğimle yapmadım. İşte, sabredemediğin şeylerin gerçek hikayesi budur."
Tepkiniz Nedir?






